Pokémon Detective Pikachu: Bu Olabilir // Film İncelemesi

Pokemon filminin ilk çıkacağını duyduğumda pekte bende heyecan uyandırmamıştı. Sonuçta yıllarca izlediğimiz, çok sevdiğimiz, çocukluğumuzun sembollerinden biri olan çizgi filmimiz üzerinden para kazanmaya çalışan bir yapım olacaktı. Öyle de oldu ama beklentimin üstünde de bir yapımla karşılaştım. Standart olarak çizgi filmlerde gördüğümüz hikayeyi sinemaya aktarılışını görürüz diyordum ama film farklı bir hikaye anlayışı ile önümüze geldi. Yine saçma sapan kendini tekrar eden sahneleri mevcuttu ama beklenenin üstünde de bir senaryosu vardı.

Film pokemonlar ile ortak yaşamı benimsemiş bir şehirde geçmektedir. Burada gizemli bir cinayet meselesi dönmektedir. Bu gizem içerisinde; kötü adamların klişeliklerini saymaz isek, sizi şaşırtacak detaylar bulunmaktadır. Konusundan daha fazla bahsetmek istemiyorum.

Filmde en çok gözüme batan nokta neydi? Kötü adamların çok kötü oluşu. “Hahahah dünya benim.” şeklinde repliklerle dolu kötü adamlardan çok sıkılmadık mı? Bunlar bizi gerizekalı yerine mi koyuyor? Tamam gerizekalı izleyici kitlesi fazla ama burada bizleri de düşünmeniz lazım.

Pokemonlardan bahsedecek olursam, yeteri kadar vurgu yapılmadığını düşünmekteyim. Çünkü bir pokemon takipçisi olarak ben, daha fazla pokemonlara dayalı diyaloglar ve davranışlarını görmek isterdim. Çok az pokemonun gücünü ve özelliklerini gördük. Filmin adı Detective Pikachu olmasına rağmen, Pikachu’nun bile çok fazla gücünü göremedik.

İş finale geldiğinde ise tatmin eder seviyedeydi. Beklenmedik olaylar silsilesi ile hiç beklenmedik ve şaşırtan final izledik. Sonuçlar ve sonuçların bağlandığı dinamikler yeteri düzeydeydi.

Eğer pokemon hayranıysanız bu film sizi tatmin etmeyecektir ama herşeye rağmen böyle bir dünyayı görmek sizi sevindirecektir. Bu yüzden sizlere gönül rahatlığıyla önerebilirim. Eğer pokemonla yakından uzaktan alakanız yok ise bu filmi beğenme ihtimaliniz de var, beğenmeme ihtimaliniz de var. Fantastik diyarları seviyorsanız, beğenebilirsiniz yada siz beğenmezseniz, çocuğunuz kesin beğenir. Ne çok “beğenme” dedim. :)) Kendinize iyi bakın…