THE HANDMAID’S TALE // Damızlık Dizi İncelemesi

12

Selamlar, sevgiler çok değerli Konu Deposu takipçileri. Bugün çevirisi “Damızlık Kızın Öyküsü” olan, Margaret Atwood’un 1985’te yayınlanmış romanından uyarlanmış bu diziyi inceleyeceğiz. Kitabını okumadım, kitabı hakkında bir fikrim yok. Bu diziye sadece dizi olarak bakıp değerlendirmek durumunda kalacağım. Siz ayrı olarak kitabını araştırıp, fikir sahibi olabilirsiniz. Hadi başlayalım…

İzlerken bizleri oluşturduğu atmosferle rahatsız eden, bir o kadar da merak duygusuna sürükleyen bu dizinin; ana hikayesinden bahsetmek istiyorum. Dizi yetenekli oyuncu Elisabeth Moss’ın “Offred” isimli can verdiği karakterin perspektifinden ilerliyor. Dünyada doğum oranları, yoka yakın derecede azalmıştır. Bunun nedeni dizide çok üstüne değinilmese bile, uzun süreli evrimsel ve mutasyon süreçlerden sonra kadınların doğurganlığının azalması olduğunu söyleyebilirim. En azından ben böyle anladım. Bu durumda Amerikan hükümetinin içerisinde bulunun iç yapılanma devleti yıkmış ve emperyal bir rejim ortaya sunmuştur. Bu rejime göre üst burjuva sınıf ailelerin yanına alt sınıftan, doğurganlığı olan birer kadın yerleştiriliyor. Bu kadınlara aile beyi “seremoni” adı verilen, aslında tecevüz diyebileceğimiz yöntemle hamile bırakarak, ülke genelde çocuk sayısı arttırılması hedeflenmektedir. Olur da buna karşı gelecek olan, dizide zorla sex yaptırılıp, çocuk sahibi olan, bunlara “damızlık” denilen kız olursa; ölmekten beter sonuçlarla karşılamaktadırlar. Doğurganlığı olmayan kızlar ise, ölüme gönderilmek üzere, çok ağır şartlarda kolonilerde çalışmaktadırlar.

Dizinin daha fazla hikayesini anlatmak istemiyorum. Anlatımı da baya dar açıdan yaptım diyebilirim. İzlerken ki zevkinizin kaçmasını istemiyorum.

Diziyi izlemeye ilk başladığınızda, hikayenin ortasına sizi bırakıyor. Ne olup ne olduğunu çok anlamıyorsunuz. Tek gördüğünüz, daha önceden görmediğiniz yeni bir dünya. Bu konuda sabrınızı korumalısınız. İlerdikçe oldukça fazla artan flashback sahnelerle dizi kendini size açıklamaya başlayacaktır.

Dizi kadının toplumdaki yerini eleştirel ve acımasız bir şekilde aktarmış diyebilirim. Ezilen, çocuğundan ve kocasından koparılan, üstüne üstlük zorla hamile bırakılmaya çalışılan, sürekli tecavüze uğrayan bir kadının hikayesinden etkilenmemek mümkün değil. Bu kadın ise ölümden beter sonuçları göze alarak, zekice bu durumla tek başına savaşmaya çalışması, dizinin hikayesinde ayrı takdir ettiğim bir konudur. Sadece bir normal bir dizi hikayesi değil; hem anne, hem çocuk, hem koca hikayesi bu yapım.

Bahsettiğimiz katıcı rejime geri dönmek istiyorum. Bu rejim din üstünden pazarlanmaktadır. Aslında biz İncil’i uyguluyoruz diyen devlet yetkilileri, insanları böyle uyutmaya çalışmaktadır. Soylu ailenin hanımı sürekli mavi giymek zorundadır. Bunun nedeni, mavi rengi İncil’de Meryem ile tasvip edilmektedir. Damızlık kadınlar ise sürekli kırmızı giymek zorundadırlar. Kırmızı ise cinsellik, regl, kadınsallığı temsil ettiği için. Burada kadının bu derecede sınıflandırılması güzel bir detay olmuş. Yozlaşmışlığın, giyime kadar sıçramış olması, dinin yorumlanışının burjuva olmayan kadınlar için, tek işinin çocuk yapması olduğuna kadar ilerlemesi, acı ve düşünülmüş detaylardan.

Dizinin şuan 2 sezonu bulunmaktadır ve 3. sezon onayını da almıştır. Dizinin sıkan noktarı yok mu? Var. Bazen süreyi tamamlamak için çekilmiş boş sahnelerle karşılaşabiliyorsunuz. Buraları arada artık dayanamayıp geçerek izlediğimi itiraf etmeliyim. Sezonların bölüm sayılarının 13 olması güzel olmuş. Gereksiz boş bölümlere yol açmamış ama bölüm sürelerinin 50 dakika olması, boş sahnelere oldukça fazla yok açmış diyebilirim.

İlk sezonu izlerken zamanımız, dünyayı tanıyıp, karakterlerle bağ kurmamızla geçiyor. Bu ise işin asıl zevk alınan kısmı. Her yeni öğrendiğiniz detay içinizi acıtabiliyor. Bazı karakterleri dövmek isteyip, bazılarına sahip çıkma isteği izlerken doğabiliyor. İkinci sezon ise daha fazla olay örgüsünün ilerlemesiyle geçiyor. Oyunculuklar daha fazla oturduğundan, ilk sezonun başlarındaki yalpalamaları hissetmiyorsunuz. Her 2 sezonunda finali, bir sonraki sezonu merak ettirebilecek şekilde bitiyor. Bölüm sonları ve sezon finalleri diziden sizi kopartmayacak şekilce zekice kurgulanmış. Merak duygunuz uyanık kalıyor.

Soykırımı, emperyalizmi, din tüccarlığını, bizlere oldukça acımasız yönleriyle anlatan diziyi izlemenizi tavsiye ederim. Ekstrem noktalara sahip olsa da günümüzde kadını bu şekilde gören topluluklar sayısı azımsanamaz. Bu dizi belki de dünyaya tekrardan göz gezdirebilmemiz için bir fırsat olabilir.

Kamera açılarından bahsetmek istiyorum. Bazen o kadar yoğun tek kamera açısı kullanıyorlar ki, dizi dinamikten uzaklaşabiliyor. Bazen ise çok düz kaçan açılar ortaya çıkabiliyor. Bölüm içi müzikleri oldukça etkileyici. Sizi atmosfere sokmaya daha fazla itiyor ama jenerik müzikleri için aynı şeyi söyleyemiyeceğim. Özellikle bölüm sonu müzikleri, sanki bilim kurgu aksiyon dizisi için gibi. Biz burada dram dizisi izlediğimiz için biraz garipsemeden edemedim.

Oyunculuklar belirttiğim gibi oldukça fazla iyi. Oldukça iyi yönetmen oyuncu uyumu sağlanmış. Özellikle Elisabeth Moss dizinin bütünselliğini oldukça iyi sağlamış. Üzüleceği ama gizlemesi gerektiği yerleri ayrı güzel, şehvet içerisinde olduğu yerleri ayrı güzel, mutlu olduğu yerleri bize ayrı güzel aktarmıştır. Buradan oyuncuyu tekrar tekrar tebrik etmek istiyorum.

Yaşınız 18 yada 18’den büyükse bu diziyi kesinlikle izleyin. Yaşınız 18 ama kendinizi hala 12 yaşında hissediyorsanız izlemeyin. Yaşınız 30 ama kendinizi 12 yaşında hissediyorsanız yine izlemeyin. Hayata eleştirel bakmayı seven, düzenle arası bozuk olanlar izlemediyseniz şimdiden ayıp ettiniz.

Bir sonraki incelemeye kadar, kendinize nasıl istiyorsanız öyle bakın. İnsanlar değerlidir, unutmayın.

12 yorum “THE HANDMAID’S TALE // Damızlık Dizi İncelemesi

  1. gerçekten süper bir inceleme olmuş tebrik ederim sürekli takipçisiyim sitenin

  2. Gerçekten çok etkileyici bir tanıtım olmuş mutlaka diziyi izleyeğim

  3. Güzel ve detaylı bir inceleme olmuş gerçekten başarılı ellerinize sağlık

  4. ellerinize saglık başarılı böyle şeyler biz millet olarak ihtiyac duyuyoruz teşeşkuler tekrardan

  5. konudeposu.com güzel ve farklı bir web sitesi açmış bu diziyi sizin sayenizde tanıdım teşekkür ederim

  6. konudeposu.com alan adı olarak güzel ilgi çekici içerikleride o şekilde hazırlanıyor güzel

  7. izlemek vakit geçirmek için iyi bir dizi arayışındaydım spoiler vermeden gayet iyi anlatmışsınız. doğrusu dizinin konusu merak uyandırdı.

  8. Hakketten bu bozuk düzenle kavga edip duran ben nasıl hala izlemedim ayıp etmişim bu diziyi tek değil burda cümbür cemeğat izlemek gerekli diye düşündüm hatta emeğine sağlık BCT

  9. Değişik bir diziye benziyor. Anlatım spoiler vermeden güzel olmuş. Çok bilinmeyen dizileri keşfwetmek için güzel site olmuş…

Bir yorum yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir