Shingeki no Kyojin (Attack on Titan) – Lavuklara Saldırı

Selamlar sevgiler, sayın çok değerli, gözümün çiçeğğleri…

Uzun zamandır anime incelemiyorduk. Normalde site ilk açıldığında yoğunlukta anime incelemeleri vardı ama konsept ve bizler geliştikçe ufkumuz ve ilgi alanlarımız artmaya, sizlere daha kaliteli içerikler sunmaya gayret etmeye başladık. Bu demek değil ki anime kalitesiz. Bu şu demek; tek bir şeye bağlı kalmak iyi değildir demek. Bu yüzden sitemizde bu kadar çok kategori var ve isteğe göre arttırılabiliyor. Sadece tüketilen film, dizi, kitap vb. şeylerle de sınırlı değil. Örneğin kültür kategorisinde kafa açan meseleler işleniyor. Yakında yeni konseptler oluşturulabilir. Çok sabit ilerleyemiyoruz ve malesef güncellik sözü çok veremiyoruz diyelim. Güncel haberler ve anlık yorumlar için yeni insagram hesabımız var. Bizi oradan da takip edebilirsiniz.

Lafı çok uzattım biliyorum. Biraz sohbet havamdayım galiba. Hadi incelememize başlayalım.

2013 yılında vizyona girmeye başlayan, şu an için 2 sezon barındıran, anime severler arasında oldukça bilinen seri Shingeki no Kyojin hakkında bizde bir şeyler diyelim. Animemizin ilk popüler oluşu yönetmenine dayanıyor. Yönetmeni ve yazarı Tetsuro Araki, önceden Death Note’u yazarak, anime hakkında gram fikri bile olmayan kişilere animeyi sevdirmiş biridir. Doğal olarak anime seven, araştıran, bu işin geeki olan kesim bu adamın ismini duyduğunda çıldırmaya başlamışlardır ve beklentiyi hat safhaya almışlardır.

Animemizin konusu, garip grup devlerin ani şekilde ortaya çıkıp insanları yemesiyle başlamıştır. Bu zekasız canlıların nereden geldiği, niye geldiği, ne olduğu hep muamma konusudur. İnsanlar da bu devlere karşı önlem almak için duvarlar inşa etmiş ve o duvarların arkasında yaşamlarını sürdürmeye başlamışlardır. Ardından hiç görülmemiş boyutta bir dev gelir ve bizim duvarda delik açar. İşte o zaman aksiyonumuz başlar. Konusu hakkında bu kadar bilgi sahip olmanız yeterli.

Animemizin baş karakteri Eren Yeager gördüğüm en salak çocuklardan biri. Annesini bir dev öldürmüştür, bu yüzden depresyonda falan anlıyorum onu ama çok abuk sabuk davranıyor. Önce bütün devleri öldürecem deyip askeriyeye katılıyor. Ona tamam, bu güzel bir hareket. Sonrasında devlerle savaşırken, ne askeri plana uyuyor, ne kurallara, ne emir komutaya… Ardından milyon defa ölümden dönüyor. Kıçını hep kurtaran biri çıkıyor. İnsanlara yardım etmek yerine onlara yük oluyor. Sonra muhtemelen yazarımız Tetsuro Araki bu karakteri fazla mı ezik yazdık be diye düşünüp, ona fazladan item yüklemeye karar veriyor. Hadi bu çocuk deve dönüşebilsin diyor ve yapıyor. Bizim Eren elini ısırıp deve dönüşebilip, onlarla savaşabilir hale geliyor. Ama gözünüzü sevim hep dev kalsın bu çocuk, insanken anca sorun. Ama malesef insanken daha fazla görüyoruz.

Animenin çizimleri ve işlenişi ise muazzam güzel. Diğer animelerden daha farklı bir 3D teknolijisi kullanılmış ve çizimler için baya baya uğraşılmış. Müzikleri ise tüketebilinecek seviyede. Genel olarak ciddi ve sert olaylar zincirinde geçen, acımasız bir anime.

Animeyi izlemenizi tavsiye ederim. Bazı can sıkıcı noktaları olsa bile, 2010 yılından sonra çıkmış en güzel animelerden. Acımasızlığı ve vahşeti bize çok iyi bir şekilde yansıtıyor. İnsanların çaresizliği, devler karşısında askerlerin bile çok etkili rol oynayamadığını, bu devlerin nereden geldiğini ve duvarların nasıl yapıldığını, ağırdan işliyor ama aynı  zamanda oldukça merak uyandırıyor. Anlayacağınız gizem boyutu da oldukça fazla.

Bu animenin başka incelemelerinde denk geldiği kadarıyla, konusunu ve karakterleri uzun uzun anlatmışlar. Ben oldum olası anlatmaktan ziyade eleştiri yapmayı sevmişimdir. Umarım sizde seviyorsunuzdur.

Bir sonraki incelemeye kadar kendinize nasıl istiyorsanız öyle bakın…