Red Faction: Armageddon // Oyun İncelemesi

Selamlar, sevgiler…

İtin köpeğin kol gezdiği, garip değişik örümcekimsi kusmuk saçan yaratıkların boy gösterdiği bu oyunun incelemesine başlayalım.

Oyun 2120 yılında geçiyor. Kapitalizmin git gide artması sonucu iş gücü olarak insanları Mars’a çalışmaya göndermişler. Bizde isyan bayrağını Mars’ta çekmiş bir askeri oynuyoruz ama bunları düşünecek çok vaktimiz olmuyor. Çeşitli Mars’ta türeyen garip gurup yaratıklar bize saldırmaya başlıyor. Bizde dahil olmak üzere Mars’taki koloni hayatımızın peşine koyuluyoruz.

Oyunumuz tam olarak aksiyonun dibine vuran bir oyun. Silah çeşitliliği çok yok ama yeterince var. Binaların hepsinin yıkılabilir olması ayrı bir güzel. Normalde bu tarz hayatta kalma oyunlarında sadece yaratığa zarar verebilirsiniz, binalara veremezsiniz. Bu oyun bu yönüyle ayrı bir hava katmış. İlk başlarda zevkine her yeri kıra döke ilerliyordum.

İşin diğer güzel tarafı ise bilim kurgu boyutu. Her yeri yıktık döktük güzel. Bizde bulunan özel bir silah gibi birşeyle yıktığımız yerlerde zamanı geriye sarıp orayı onarabiliyoruz. Burası da ayrı bir güzel olmuş.

Oyun başlarda kolay gelebilir ama sabrettiğiniz de zor kısımlarla da karşılaşıyorsunuz. Oyun zorluğu olarak normalî seçmenizi tavsiye ederim. Amacımız oyunun evrenini tanımak ve ondan zevk almak. Ne aşırı zorluk kasmaya gerek var, ne de çok kolay yapıp bebek oyununa çevirmeye gerek var.

Oyunun sinematikleri oldukça ilgi çekici. İngilizce bilmiyorsanız bile size anlatan bir dili var. Sinematikleri geçmemenizi tavsiye ederim. Oldukça keyif verici.

Genel olarak toparlayacak olursam, macera ve aksiyon düzeyi yüksek, grafikleri ve efektleri oldukça yerinde bir oyun olmuş. Sizi başındaki sinamatikle direk olarak içine çekiyor ve bütün oyun boyunca devam ediyor bu.

Kısacası oynamanızı oldukça tavsiye ederim.

Bir sonraki incelemeye kadar, kendinize çok iyi bakın…