Kelime Oyunları

Konuşmalarınızın aslında düşündüğünüzden daha önemli olduğunu, hatta kullandığınız kelimenin hayatınızı etkileyebileceğini biliyor musunuz?

Önce size kelime grupları vereceğim. Bu kelime gruplarından anlamlı  birer cümle oluşturmanızı istiyorum.

•  yaşlı- sandalye- adam- oturmak
• kırışıklıklar- içmek- azaltmak- su
•  geçmek- zaman- hızlı

Zor olmadı değil mi? Bir deneyde öğrenciden bu kelimeleri sıralaması isteniyor. Tıpkı hepimiz gibi isteneni kolaylıkla yapıyor fakat odadan çıkarken her zamankinden daha yavaş yürüdüğü gözlemleniyor.

Kelimeler zihnimizde görselleşir. Yani öğrencinin zihnindeki yaşlılık imajı onun daha yavaş yürümesine sebep olmuştur. Yine başka bir deneyde öğrenciler iki gruba ayrılıyor. İlk grup bir üniversite profesörü olmayı hayal ederken, ikinci grup sıkı bir futbol taraftarı olmayı  hayal ediyor. Daha sonra iki gruba da aynı bilimsel sorular soruluyor. Bilgi birikim düzeyleri neredeyse aynı olan bu öğrencilerden ilk gruptakilerin daha fazla doğru yanıt verdikleri görülüyor. Burdan da görüyoruz ki imajdaki görsel veya hayal her ne ise aslında onu yaşıyoruz.

Nezaketle ilgili kelimelere maruz bırakılan insanların daha kibar olması, sürekli ağrıyan yerden bahsedilince ağrının artması, cümle içinde “çünkü” kelimesini kullandığımızda karşı tarafın daha çabuk ikna olması kelimelerin gücüne bir kaç örnek oluşturabilir.

Örneğin “ama” kelimesinin kullanımı  ile ilgili farkında olmasak da hepimiz yanlışlıklar yapıyoruz. “Ama” meselesinde asıl vurgulanmak istenen cümle, “ama”dan sonra gelendir. Yani olumsuz+olumlu formülü bizi daha sağlıklı bir iletişime götürecektir. Bu formül karşı taraf için de daha sağlıklı bir bilinçaltı demektir.

Bilinçaltı ne kadar uçsuz ve harika görünse de aslında aptaldır. Kolay kandırılır. Düşüncelerimiz bilinçaltında birer emir olabilir. Kendinize sürekli başarısız olacağınızı, yapamayacağınızı söylerseniz, emin olun bu güzel (!) hedefinize ulaşmanız kolaylaşacaktır. Aslında evrene negatif enerji göndermek dediğimiz olayın ta kendisi. Bu adamlar boşuna POZİTİF DÜŞÜN diye bağırmıyorlar. Aklımızdan geçen ve ufak sandığımız o olumsuz düşünceler belki de yavaş yavaş bilinçaltımızda birer emire dönüşüyordur. Ve bu durumda farkında olmasanız da siz de olumsuz için çabalıyor olacaksınız. Çünkü bilinçaltı olumsuza odaklanmaya meyillidir.

Küçükken kafa karıştırıcı birçok soru sıraladıktan sonra “Eşekten farkın var mı?” diye sorduğumuzu belki hatırlarsınız. Aslında laf kalabalığına, kafa karıştırmaya çok da gerek yok. Cümlede geçen eşek kelimesine odaklanan beyin eşek olmadığını kanıtlamak için “Hayır” cevabı vermemize neden oluyor. Bu da bilinçaltının olumsuza odaklanmasından kaynaklanıyor.

Emirlerinize siz karar verin. Düşünceleriniz hayatınızı yönetiyor olabilir.