Bir Anime Klasiği // Death Note

3

Merhaba, sevgili Konu Deposu takipçileri. Ne zamandır doğru dürüst bir yazı atamıyordum. Bu yüzden bugün herkesin bildiği bir klasik ile geleyim dedim. Kendileri her yerde ismi geçen yazının gücü üzerine bir anime. Kitaplı defterli..

Konusu genellikle bilindiği haliyle: İsmini yazdığın ölüyor, kadar sığ bir şey değil aslında. Ancak doğrudur, anime ana karakterimiz Light’ın bu şekilde çalışan Death Note’u bulmasıyla başlıyor. Zaten sürekli çıkan cinayet haberlerinden, soygun duyurularından ve bu gibi şeylerden dolayı düzgün bir sistem olmadığını düşünen ve bundan şikayetçi olan hafif çatlak Light, bulduğu defter aracılığıyla adaleti sağlayabileceğini düşünüp kolları sıvıyor.

Belirtmeden geçmeyelim ki defterin sahibi de bir shinigami (ölüm meleği). Yani anime yıllardır çizildiği gibi uzun siya tırpanlı değilmiş. Her birinin birer defteri olduğundan tırpan parasından da yırtmışlar. Mutlu mesut isim yazıyorlarmış.

Her neyse..

Bu shinigami, yani Ryuk, Light’ın yanına iniyor. Defteri almak yerine ortaya çıkacak kargaşa ile eğlenmek için tabii. Zaten canı sıkılıyormuş. Alıyor eline bir elma izlemeye başlıyor. Sonrasında Light, hapishane de kim var kim yoksa yazmaya başladığında bu gizemli ölümler polisin de ilgisini çekiyor ama kimse ne olduğunu tam saptayamayınca Japon polis istihbaratı da ellerindeki en iyi ve üst düzey seçenek olan L’i çağırıyorlar. L, ismi bilinmeyen ve yıllardır böyle gizemli olayları çözerek yaşayan bir dedektif. Kafa yapısı Light ile aynı aslında. Ancak ikisi birbiriyle tamamen farklı saflarda ki zaten animenin büyük bir çoğunluğu da bu ikisi arasındaki çatışmalardan oluşuyor. Birbirlerinin kimliklerini ilk olarak bulmak için girdikleri bu çatışmalarda geçen akıl oyunları da animeyi daha eğlenceli ve gizemli bir hale sokuyor. Biraz da psikolojik..

37 bölümlük seri ilk başta, ilki on dokuz ikincisi on sekiz bölümlük iki sezondan oluşsa da şu anda hepsi tek sezonda otuz yedi bölüme derlenmiş şekilde tek sezondan oluşuyor. Çok fazla sündürülmeyen serilerden. Otuz yedi bölümde konuyu ve olay örgüsünü tamamen işliyor zaten. Bunun dışında çizimlerinde de herhangi bir sıkıntı yok. Klasik anime çizimleri. Çıktığı tarih olan 2006’ya göre tabii.

Bunun yanında türlü Live Action’ı ve bir adet Netflix uyarlaması var. Ancak bence ikisinde de animesindeki kadar sürükleyicilik yok. Aynı zamanda oyuncular ile orjinal çizimler tamamen tezat.

Ayrıca normal Japon tarzındansa birazcık daha Amerikan tarzı işleyen bir anime olduğu için, anime izlemeye başlamadıysanız daha kendinize yakın bulabileceğiniz bir seri diyebilirim. Ancak bu o kadar göze batmadığından bu tarz şeyler sevmiyorsanız da çok etkili olmuyor.

Anlayacağınız seri kuru fasülye pilav gibi bir şey. Her şekilde yeniyor.

3 yorum “Bir Anime Klasiği // Death Note

  1. Bir çırpıda seyrettiğim animelerden biriydi. Bayağı kült karakterler vardı. İzlemeyenlere tavsiye ederim.

  2. Anime sevenler için güzel bir paylaşım olmuş. netflizx olmasıda ayrı güzel

  3. Bu animasyon; Japon tarzındansa birazcık daha Amerikan tarzı işleyen bir anime olduğu için, özellikle de anime izlemeye hala başlamayanlar için daha uygun gibi. Yine de bizleri bilgilendirdiğiniz için teşekkürler. Kalın sağlıcakla…

Gökçe için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir