Batman: The Telltale Series // Gecelerin Kuşçuğu // Oyun İncelemesi

Selamlar, sevgiler, saygılar, öpücükler, sarılmalar… Konu Deposu takipçileri. Bugün sizlere Batman: The Telltale Series oyunu hakkında iki kelam edeceğim. Geceleri abuk sabuk, o dam senin o dam benim diye etrafta ruh hastası gibi gezen adamın, Telltale oyunu hakkında konuşacağız.

Batman’i bilen bilir, bilmeyen bilmez. Şimdi ise normal Batman hikayelerinden ziyade, farklı mevzularla karşımıza çıkan bu oyuna bakalım.

Telltale Games, interaktif oyunlarda başarı sağladığı aşikar. İnsanı daha çok oyuna bağlayan Talltale türünün mevzusu bilindiği üzere, senaryoya müdahil olabiliyor olmamız. Yaptığımız seçimler, geleceğe ve oyundaki karakterlerin davranışlarına, bizim hikayemize oldukça etkili oluyor. Vereceğiniz her bir cevap yada tepki neticesinde, oyunun ilerlemesi ve finali etkileniyor. Bu nedenle ilk oynayışınız da oyundaki her sahneyi göremezsiniz. Siz nasıl ilerlediyseniz, ona göre bir son görürsünüz. İşte bu oyunda tamda böyle bir oyun.

Yer yer verdiğiniz kararların önemi olmayabiliyor. Özellikle oyunun başlarında ama bunu çok sık tekrar etmiyor. Genel olarak oyuna siz yön veriyorsunuz ve oyunun ana senaryosunu etkiliyorsunuz.

Batman okumuş, izlemiş, araştırmış, seven biriyseniz; hikayesini az çok bilirsiniz. Ayrı olarak Batman hikayesine değinmeyeceğim. Bu oyun için adeta normal başlayan Batman hikayesi yerine, daha farklı bir hikaye yazılmış. Hikaye bu sefer, Batman’in aleyhine oynayan bir yapıda olmuş. Bundan dolayı oyun başından ilgimi çekti. Bu farklı bir şeymiş deyip, dahada oyuna atılmama vesile oldu. Spoiler yok, merak etmeyin.

Oyunda sevdiğim bir diğer nokta; Batman’den ziyade Bruce Wayne’e de oldukça odaklanılmış olması. Vur, kır, parçala olayları bu tür oyunlar için vazgeçilmezdir. Bu oyunda da dozunda kullanılmış. Bunun yanında Bruce Wayne’in psikolojisi ve yaşadığı dramlara dayalı bir hikaye görüyoruz. Batman zaten başlı başına paranoyak bir karakterken, psikoloji boyutuna daha fazla girmeleri oldukça etkileyici olmuş diyebilirim.

Oynanış ve dövüş mekanikleri bakımından pek kasan bir tarafı yok. Gamepad ile oynamaya daha çok elverişli.

Oyun, oynanışı zor olmayı seçmek yerine; kaliteli, özenli, sürükleyici bir hikaye sunmayı tercih etmiş. Hiç sıkılmadan bir oturuşta rahatlıkla bitirebilirsiniz. Verdiğiniz kararları kesinlikler düşünerek vermeniz tavsiyemdir. Unutmayın, oyuna siz yön veriyorsunuz.

Grafikler gayet günümüz standartlarında, düşük gelen bir tarafı yok. Seslendirmeler ise gayet gerçekçi, yapmacık değil.

Bir sonraki incelemeye kadar, kendinize nasıl istiyorsanız öyle bakın…