Fazla ara vermeden yeni bir kitap incelemesiyle tekrardan sizinleyiiiim. E hazır yeni bitirmişken kitabı, inceleme yazmamak olmazdı.

O zaman başlayalım!

Hikayemiz New York’tan Buenos Aires’e doğru yol alan bir gemideki Dünya Satranç Şampiyonu Mirko Czentovic’in tanıtılmasıyla başlıyor ve gemide bulunan hırslı bir adamın ona rakip olmak istemesiyle de devam ediyor. Fakat bizi asıl ilgilendiren kısım ise bu zorlu rekabet esnasında belki de satranç konusunda Czentovic kadar yetenekli olan Dr.B.’nin, onların bu oyununa istemeden dahil olup insanları kendine hayran bırakması. Dr.B. “10 yıldır oynamıyorum bu oyunu” diye söylenmesine rağmen, satrançta hala bu kadar usta kalabilmesinin sebebi nedir sizce? Eğer merak ediyorsanız 83 sayfacık olmasına rağmen sizi kendine kolayca bağlayacak olan bu kitabı acilen okumalısınız.

Yazar hikayeyi anlatırken karakterlerin ruhsal durumunu bizlere o kadar güzel aktarmış ki, onların bu hislerini kendi içimizde yaşıyoruz okurken. Normalde böyle detaylar beni çok sıkar ama bu kitabı elimden düşüremedim.

Bütün bunların yanında mutlaka günlük hayatta bir yerlerde duyup, bir şekilde karşılaştığımız olaylara da farklı açılardan bakabilmemizi sağlıyor kitap. Şaşırtıyor da bir yandan. Daha önce düşünmediğiniz şeyleri düşündürüp, sorgulatıyor sizlere. Bu yüzden de hem merakla hem de severek okuyacaksınız Satranç’ı.

Yalnız kitabı bitirdikten sonra “eee noldu şimdi?” diye duraksamadım değil. Bu da her kitabın muhteşem ve şaşırtıcı bir sonla bitmesi gerektiğini ister istemez düşünmemden kaynaklı herhalde. Yani son beni bir miktar tatmin etmedi gibi. Ama yine de bu kitabın güzelliğini kesinlikle gölgelemeyecek kadar küçük bir detay.

Anlayacağınız, gerçekten çok çok farklı, özgün bir kitap. Alın okuyun diyorum 🙂

Şuraya da kitaptan güzel bir alıntı bırakıp gideyim o zaman:

“Ama ne kadar soyut görünürlerse görünsünler, düşünceler de bir dayanak noktasına gereksinim duyarlar, yoksa kendi çevrelerinde anlamsızca dönmeye başlarlar; onlar da hiçliğe katlanamaz. İnsan sabahtan akşama kadar bir şey olmasını bekler ve hiçbir şey olmaz. Bekleyip durur insan. Hiçbir şey olmaz. İnsan bekler, bekler, bekler, şakakları zonklayana dek düşünür, düşünür, düşünür. Hiçbir şey olmaz. İnsan yalnız kalır. Yalnız. Yalnız…”

Zaten kitap kısa ve üzerinde çok fazla durmaya kalksam size bütün kitabı anlatmam gerekir diye düşündüğüm için yazımı burada sonlandırıyorum.

Umarım beğenmişsinizdir. Bir dahaki kitap incelemesine kadar kendinize çok çok iyi bakın! 🙂

 

12 yorum “Stefan Zweig-Satranç

  1. Satranç hiç oynamadım ama okusammı bilemedim. Bctyi ve ibolixi kovdunuz mu anime gelmiyor artık. 🙁 Attack on Titan 2. Sezonunu kesin yazarım demişti.

    1. Ben de oynamıyorum zaten, bu bi sorun değil kitabı okumak için. Kesin yazarım dendiyse yazılır elbet. Az sabır 🙂

  2. Ee ne oldu diye kaldiginiza gore bir sonuca baglanmiyor demektir. Sonuca baglanmayan kitaplari okumak istemem acikcasi. Hg demezsem de olmaz.

    1. Aslında bağlanıyor lakin “vaaay” dedirtmiyor bana göre. Takdir sizin artık 🙂 Çok teşekkür ediyorum

  3. Tam çerezlik keyif dolu bir kitaba benziyor hem iyi bir kişisel gelişim olacak gibi ve kitabın yazarı da Stefan Zweig Brezilya’da sürgündeyken yazdığı ve Şubat 1942’deki intihar etmeden evvel bitirdiği kitapdır satranç.” Hayata 60 yaşından sonra yeni baştan başlamak için özel güçlere ihtiyaç var. benim gücüm ise uzun yıllar süren yurtsuzluğum sırasında tükendi. böylece ruhsal çalışması her zaman en büyük sevinci ve bireysel özgürlüğü bu dünyanın en büyük nimeti olan bu hayatı, zamanında ve dimdik sona erdirmek bana daha doğru görünüyor” der ve nasyonel sosyalizmin yada nazilerin Avrupada kültürü değiştirmesini izlemeye seyirci kalmaz . sanırım bu satranç kitabında kendi ruh halini anlatıyor birazda. Eline eöeğine sağlık bu güzel paylaşım için

    1. Stefan Zweig’la ilgili bu bahsettiğin bilgiye ben de yazımda yer vermeyi düşünmüştüm ama kitabın dışına çıkmayı pek istemedim. Senin bu yorumun da tam oldu. İncelemeyi okumaya gelenler yazar hakkında da bilgi edinmiş olur 🙂 çok teşekkür ediyorum

  4. Yeni icerikler gormuyorduk bayadir. Guzel olmus. Cerezlik okunur bu. Insallah bulabilirim.

  5. Dün gece “Sinem beğendiyse güzeldir” diyerek başlayıp birkaç sayfa okuduğum sonra bugün otobüste zaman geçsin diye okurken bir anda bitiriverdiğim güzel bir kitap 😛 sonunda ben de senin gibi ee noldu şimdi dedim ama beğendim, güzel kitaptı
    İnceleme yine güzel olmuş çünkü benim Sıpaydırım ??

  6. Satranc zaten hayatin ta kendisidir, yenilgisiyle zaferiyle. bunu bir de hikayesiyle okumak keyifli olacak

  7. Senin önerinle başladığım bu kitabı bir saat içerisinde okudum. Sonu beni çok şaşırtan bir şekilde bitmesede yinede güzeldi. Önerilere devam …

  8. Bende okumadım. Ama okumaktan asla zarar gelmez tam aksine büyük faydası olacaktır. Önemli olan okumaktır konu pek farketmez..

F.F için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir