ARQ (2016) Film İncelemesi

Merhaba, 2016 yapım olan bu Bilim Kurgu türündeki Netflix filminden bahsetmeye çalışacağım.

Film öncelikle bana bütçesiz Edge of Tomorrow filmi gibi geldi.

Filmin tamamı sadece bir evde geçiyor. Esas oğlanımız ile esas kızımız Renton ve Hannah’a dayalı bir film. Bizim Renton bir sınırsız güç üretebilecek dahiyane bir makine icat etmiş. Bu makinenin ismi de ARQ.

Filmin kötü adamları ise bizim Renton’un evini basıyor. ARQ için değil ama para için. Renton ise bir şekilde ölüyor. Sonra tekrar uyanıyor. O sabah uyandığı gibi Hannah ile yatakta. Sonra adamlar tekrar evini basıyor, bu tekrar sabah uyanıyor. Meğer anlıyoruz ki ARQ denilen makine zamanın o gün içerisindeki belirli noktalarında bir döngüye sokmuş. O gün sürekli baştan yaşanıyor, hiç bitmeden. Önceki döngüleri ise Renton hatırlıyor. Sonradan Hannah’ta bir şekilde hatırlamaya başlıyor. Hafızaları kaybolmuyor. Sürekli bir dönge ve ölüm içerisindeler.

Film böyle böyle ilerlerken ev dışındaki dünyadan da bilgiler veriyorlar.

Meğerse Dünya büyük bir savaşın içinde, dışarıda yoğun bir hava kirliliği var. Maskesiz dışarı çıkmak imkansız. Teknoloji baya gelişmiş. Evin içinde de gördüğümüz hologram görüntü sistemleri oldukça fazla kullanılıyor.

Ama dış dünyayı göstermiyorlar. Bir sonunda çıkıp biraz gösterip göz kırpıyorlar o kadar. Film o eve ve o evin içerisinde gerçekleşen zaman döngüsüne dayalı.

Film güzel miydi? Eh işte boş vakitte izlemelik. Çakma Edge of Tomorrow. Oldukça bütçesiz bir film zaten. Bu kadar zaman ile ilgili hikaye var ama yeterince işleyemediklerinin taraftarıyım.

Filmin yönetmeni Tony Elliott’un başka yapımlarına baktığımızda 2 filmi 1 dizisi var. Okadarda hatırı sayılır bir yapımda imzası yok, bu filmden de anlaşılıyor bu.

Arada canınız sıkılırsa izleyin derim. Süresi 1 saat 28 dakika. Uzun bir filmde değil yani.

Bahsedeceğim noktalar bu kadar. Spoiler havuzuna çevirmek istemiyor burayı.

Hoşçakalın…